Renkler ve Forma

RENKLER VE FORMA

Galatasaray'ın 1905'de tasarlanan ilk forması
Galatasaray'ın 1908'de tasarlanan ve günümüzde de kullanılan sarı kırmızı efsane parçalı forması.
Galatasaray kurulduğu dönem, ilk formaları kırmızı beyaz renkteydi. Yakası kırmızı olan formanın gövdesi ve kolları beyazdı. Ancak Türkiye bayrağı'nın renklerini taşıyan, Galatasaray'ın seçtiği bu renkler, o dönemdeki baskıcı rejimden dolayı değiştirilmek zorunda kaldı. Kısacası tek sene, yani 1905 ile 1906 arası kırmızı beyaz forma giyildi. 1905 ile 1906 yılları arasında giyilmiş olan bu forma gömlekten yapılmaydı. Yakaları ve çorapları kırmızı renkte idi. Bunun dışında bütünüyle beyaz renkten oluşuyordu. Daha sonra takım 1906 yılında, Yanni Vassiliadis tarafından gösterilen bir katalogdaki formayı beğenip, sarı lacivert renkte, parçalı görünümde olan bir formada karar kıldı. İşte Galatasaray tarihinde çekilmiş olan ilk fotoğrafta futbolcuların üzerindeki forma bu belirlenen 2. renkte, yani nohut sarısı ve kraliyet mavisi renklerindeydi. Ancak 2 sene giyildikten sonra uğursuz geldiği düşüncesiyle renkler değiştirildi. Daha sonraları ezeli rakibi Fenerbahçe'nin sarı-lacivert forma seçiminden dolayı, Galatasaray bir daha bu renkleri kullanmadı. Galatasaray efsane parçalı formasına ise 06.12.1908 tarihinde geçiş yaptı. İlk olarak bu tarihte takım sarı-kırmızı forma giydi. Bu formanın Yakaları kırmızı idi, ancak kimi futbolcularda yakalarının zıt renk olduğuna da rastlanırdı. Yine standartsızlıktan doğan sebeplerle bazı futbolcular o dönem yanlış renk dizilişine sahip, yani formaya göre sol gövdesi sarı olan formalar giymişlerdi. Ancak 1910 yılından itibaren standart oturtulmuş ve uzunca bir süre renk dizilişi korunmuştur.
Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk renkleri kırmızı-beyaz'dır. Türk bayrağı'nın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu nedenle, sarı-siyah renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı olmamış ve Galatasaray, bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen şu şekilde açıklamaktadır:

Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkânına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu." Buna karşılık kuruculardan Bekir Sıtkı, söz konusu renklerin Gül Baba'nın II. Beyazıd'a verdiği sarı ve kırmızı güllerden esinlendiğini ileri sürer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder